Seri Muhakeme Usulü > Genel Bilgiler

Genel Bilgiler

Seri Muhakeme Usulü
Seri muhakeme usulünün amacı ve kapsamı

Seri muhakeme usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin birinci fıkrasında seri muhakeme usulü kapsamındaki suçlar tahdidi olarak belirtilmiştir. Buna göre usul; katalog halinde yer verilen suçlarda, soruşturma evresi sonunda Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davası açılması için yeterli şüpheye ulaşıldığında ve bu suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde uygulanmaktadır.
Belli suçlarda muhakeme sürecini kısaltmayı ve bu suçlara hızlı ve etkili bir şekilde karşılık verilmesini hedefleyen seri muhakeme usulüne ilişkin hükümler, 01/01/2020 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.  
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrasında seri muhakeme usulünün uygulanacağı suçlar sınırlı olarak sayılmıştır. Madde kapsamına göre;

Türk Ceza Kanununda yer alan;
-Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra), 
-Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170), 
-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra), 
-Gürültüye neden olma (TCK m.183), 
-Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra), 
-Mühür bozma (TCK m.203), 
-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan(TCK m.206), 
-Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra), 
-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268) suçları ile

 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'un 13. maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları, 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar,
 6831 sayılı Orman Kanununun; 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç,

1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanun'un; 2 nci maddesinde belirtilen suç,
 
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun; ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç,
Seri muhakeme usulü kapsamındadır.
Seri muhakeme usulünün uygulanması için, şüpheli hakkında 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasında açıkça sayılan suçlardan birine yönelik bir soruşturma yürütülmesi ve kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmiş  bulunması gerekir. 
Seri muhakeme usulü uygulanmadan, Cumhuriyet savcısı tarafından öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır.

Seri muhakeme büroları ve ihtisas mahkemeleri
Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/01/2020 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile seri muhakeme usulüne bakmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
İş yoğunluğu fazla olan Cumhuriyet başsavcılıklarında ise müstakil seri muhakeme büroları kurulmuş,  bu bürolarda yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir.

Seri muhakeme usulünün uygulanmayacağı hâller
Seri muhakeme usulü;
-Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi,
-Bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması, 
-Yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik,
-Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması,
Hâllerinde uygulanmaz.

Seri muhakeme usulünün uygulanması
Usulün uygulanmasına başlanması halinde Cumhuriyet savcısı, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirmede bulunulması ve usulün uygulanmasının teklif edilmesi için Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yapılan davete icabet eden şüpheliyi, usul ve hukuki sonuçları hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmekte, hazır olan şüpheliye seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif ederek, belirlediği yaptırımları açıklamaktadır.
Cumhuriyet savcısı tarafından, seri muhakeme usulünün uygulanması teklif edilmeden önce şüpheli Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 10. maddesinin birinci fıkrasına göre eksiksiz bir şekilde bilgilendirilir.
Bilgilendirme;
  • İsnat edilen eylem, eylemin oluşturduğu suç ile bu suçun seri muhakeme usulü kapsamına girdiği,
  • Kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunduğu,
  • Özgür iradesiyle ve müdafi huzurunda kabul ettiği takdirde bu usulün uygulanacağı ve belirlenecek temel cezanın yarı oranında indirileceği,
  • Cumhuriyet savcısı tarafından teklif edilen yaptırım hakkında talep doğrultusunda mahkemenin hüküm kuracağı, bu hükme karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği,
  • Teklifin kabulünün ancak müdafi huzurunda gerçekleştirilebileceği, seçtiği bir müdafi yoksa istemi aranmaksızın kendisine bir müdafi görevlendirileceği,
  • Mahkeme tarafından hüküm kuruluncaya kadar her aşamada seri muhakeme usulünden vazgeçebileceği,
  • Mahkemece verilen hükmün adli siciline kaydedileceği,
  • Bu usulün uygulanmasını kabul etmediği takdirde genel hükümlere göre hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılacağı,
  • Genel hükümlerin uygulanmasına geçilmesi halinde, seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgelerin, soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamayacağı,
  • hususlarını kapsar.
Seri muhakeme usulünde uygulanacak yaptırım, Cumhuriyet savcısı tarafından belirlenmektedir. Cumhuriyet savcısı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 61. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler (CMK m.250/4). 
Bu suretle belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde Türk Ceza Kanununun 50. maddesine göre seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya 51. maddesine göre ertelenebilir (CMK m.250/5). Belirlenen yaptırımlar hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının düzenlendiği 5271 sayılı Kanunun 231. maddesi kıyasen uygulanabilir (CMK m.250/6). Yaptırımın uygulanması, güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmez (CMK m.250/7).
Seri muhakeme usulünün uygulanmasına ilişkin teklifin kabulü esnasında şüphelinin müdafii de hazır bulunur. Şüpheliden kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Müdafii bulunmayan şüpheli için istemi aranmaksızın müdafi görevlendirilir (Yön. m.11).
Seri muhakeme usulü, ancak şüphelinin müdafisi huzurunda usulün uygulanmasını ve belirlenen yaptırıma ilişkin teklifi kabul etmesi halinde tatbik edilebilmektedir.
Şüphelinin teklifi kabul etmesi halinde buna ilişkin seri muhakeme usulü kabul tutanağı düzenlenir. Tutanakta; şüpheliye isnat edilen eylem, şüphelinin kabul beyanı, belirlenen sonuç ceza ve/veya güvenlik tedbirleri ile uygulandığı takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması, seçenek yaptırım veya hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hususlar yer alır. Kabul tutanağı Cumhuriyet savcısı ve şüpheli ile müdafi tarafından imzalanır (Yön. m.10/8).
Şüphelinin teklifi müdafi huzurunda kabul etmesi halinde şüpheli, aynı gün mahkemeye yönlendirilir (Yön. m.10/9). Cumhuriyet savcısı tarafından, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanması yazılı olarak görevli mahkemeden talep edilir (CMK m.250/8). 
Talepname seri muhakeme usulünde Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye sunulan talep yazısını ifade eder (Yön. m.4/1-ç).  
Mahkeme, talepnamenin verildiği gün incelemesini derhal yapar, şüpheliyi müdafi huzurunda seri muhakeme usulü ile ilgili olarak dinler ve usulü sonuçlandırır (Yön. m.13/12).
50. maddenin sekizinci fıkrasına aykırı olarak düzenlendiği, belirlenen yaptırımda maddi hata yapıldığı, yaptırım hakkında 231 inci veya Türk Ceza Kanununun 50 nci ve 51 inci maddelerinin uygulanmasında objektif koşulların gerçekleşmediği ya da teklif edilen cezanın mahiyetine uygun bir güvenlik tedbiri belirtilmediği anlaşılan talep yazısı, eksikliklerin tamamlanması amacıyla mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına iade edilir. Cumhuriyet savcısı tarafından eksiklikler tamamlandıktan ve hatalı noktalar düzeltildikten sonra talep yazısı yeniden düzenlenerek mahkemeye gönderilir (CMK m. 250/8).
Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra suçun seri muhakeme usulü kapsamında kaldığı, şüphelinin usulün uygulanmasını özgür iradesiyle müdafii huzurunda kabul ettiği ve dosyadaki mevcut delillere göre mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varır ise talepnamede belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere 5271 sayılı kanunun 250. Maddesinin dört ila yedinci fıkra hükümleri doğrultusunda hüküm kurmakta, aksi durumda talebi reddederek soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına göndermektedir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır.
Hüküm; varsa mağdur, suçtan zarar gören veya genel hükümlere göre katılma hakkını hâiz olan kişilere tebliğ edilir (Yön. m.14/2).
Mahkemece kurulan hükme, genel hükümler çerçevesinde itiraz edilebilir (CMK m. 250/14).
Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hâllerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz (CMK m. 250/10).