- Önödeme
Önödeme > Genel Bilgiler
Genel Bilgiler
Önödeme, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 75 inci maddesine göre, uzlaştırma kapsamında kalan suçlar hariç olmak üzere, sadece adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı aşmayan hapis cezası gerektiren suçlar bakımından, kanunda gösterilen usule göre belirlenen belli bir miktar paranın, şüpheli/sanık tarafından süresi içerisinde ödenmesi durumunda, kamu davasının açılmamasını ya da açılmış olan kamu davasının düşürülmesi sonucunu doğuran alternatif bir çözüm yöntemidir.
Önödeme kurumun etkinliği ve uygulanabilirliğinin artması için, 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12 inci maddesi ile kurumun düzenlendiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 75 inci maddesinde değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Yapılan düzenlemelerle önödeme kurumunun kapsamı da genişletilmiştir.
Kurumun uygulama şartları, 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Maddeye göre önödeme; yalnızca adli para cezası yaptırımını içeren ya da kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlarda uygulanmaktadır. Ayrıca önödeme teklifi yapılan suçun uzlaştırma kapsamında olan suçlardan olmaması gerektiği de açıkça belirtilmiştir. Suç, sadece adli para cezasını veya kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlardan olsa bile, uzlaştırma kapsamında ise, faile önödeme önerisi yapılamamaktadır. Bu nedenle şikâyete bağlı suçlar, uzlaştırma kapsamında olduğundan, önödemenin uygulama alanı dışında bulunmaktadır.
Ayrıca, 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre bir kısım suçlar, ceza miktarları dikkate alınmaksızın önödemeye tabi olarak belirlenmiştir. Bu suçlar;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun;
Diğer yandan 24 Ekim 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 16 ncı maddesi ile önödeme kurumunun kapsamı genişletilmiş;
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun; 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan suç ile
5253 sayılı Dernekler Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suçlar da önödeme kapsamına alınmıştır.
Önödeme kapsamında olan suçlarda; soruşturma evresinde kamu davasının açılması için yeterli şüpheye ulaşılması halinde, Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye önödeme konusunda bir tebligatta bulunulmaktadır.
Şüpheli;
Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,
Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci inci fıkrasının (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte ilgili Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde belirtilen miktarı ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmamakta, sanık hakkında açılan kamu davası var ise düşme kararı verilmektedir.
Tebligatta; belirtilen miktarın on gün içerisinde Devlet hazinesine ödenmesi, ödenmemesi halinde sonuçları belirtilmektedir. Şüpheli ödemeyi gerçekleştirirse, hakkında kamu davası açılmamakta, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edilmektedir. 7188 sayılı Kanun ile 75 inci maddenin birinci fıkrasına eklenen düzenleme ile şüphelinin tebligat üzerine on gün içinde talep etmesi şartıyla istenilen para miktarını birer ay ara ile üç eşit taksit halinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilmektedir. Taksitlerin zamanında ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalmakta ve soruşturmaya kaldığı yerden devam edilmektedir. Bu doğrultuda taksitle ödemede bulunmak için şüphelinin talepte bulunması gerekmekte, Cumhuriyet savcısı kendiliğinden taksitle ödemeye karar verememektedir.
Anılan maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre; özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de sanık, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine bu madde hükümlerine göre belirlenecek miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşmektedir. Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de önödeme uygulanmaktadır.
5237 sayılı Kanunun75 inci maddesi gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilememektedir (TCK. m. 75/5).
Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilmektedir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilmektedir (TCK m. 75/7).
Söz konusu fıkranın düzenlenme nedeni, önödemeye özgü bir tekerrür sisteminin kabul edilmiş olmasıdır. Zira taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılmaktadır (TCK m. 75/1).
Ancak anılan maddenin altıncı fıkrasında katalog halinde sayılan suçlar bakımından; söz konusu suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmamaktadır.
Önödeme kurumun etkinliği ve uygulanabilirliğinin artması için, 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 12 inci maddesi ile kurumun düzenlendiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 75 inci maddesinde değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Yapılan düzenlemelerle önödeme kurumunun kapsamı da genişletilmiştir.
Kurumun uygulama şartları, 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Maddeye göre önödeme; yalnızca adli para cezası yaptırımını içeren ya da kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlarda uygulanmaktadır. Ayrıca önödeme teklifi yapılan suçun uzlaştırma kapsamında olan suçlardan olmaması gerektiği de açıkça belirtilmiştir. Suç, sadece adli para cezasını veya kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırı 6 ayı geçmeyen suçlardan olsa bile, uzlaştırma kapsamında ise, faile önödeme önerisi yapılamamaktadır. Bu nedenle şikâyete bağlı suçlar, uzlaştırma kapsamında olduğundan, önödemenin uygulama alanı dışında bulunmaktadır.
Ayrıca, 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre bir kısım suçlar, ceza miktarları dikkate alınmaksızın önödemeye tabi olarak belirlenmiştir. Bu suçlar;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun;
- 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi” suçu,
- 171 inci maddesinde yer alan “genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması” suçu,
- 182 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “çevrenin taksirle kirletilmesi” suçu,
- 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma” suçu,
- 278 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “suçu bildirmeme” suçu,
Diğer yandan 24 Ekim 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 16 ncı maddesi ile önödeme kurumunun kapsamı genişletilmiş;
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun; 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan suç ile
5253 sayılı Dernekler Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suçlar da önödeme kapsamına alınmıştır.
Önödeme kapsamında olan suçlarda; soruşturma evresinde kamu davasının açılması için yeterli şüpheye ulaşılması halinde, Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye önödeme konusunda bir tebligatta bulunulmaktadır.
Şüpheli;
Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,
Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için 5237 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci inci fıkrasının (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte ilgili Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde belirtilen miktarı ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmamakta, sanık hakkında açılan kamu davası var ise düşme kararı verilmektedir.
Tebligatta; belirtilen miktarın on gün içerisinde Devlet hazinesine ödenmesi, ödenmemesi halinde sonuçları belirtilmektedir. Şüpheli ödemeyi gerçekleştirirse, hakkında kamu davası açılmamakta, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edilmektedir. 7188 sayılı Kanun ile 75 inci maddenin birinci fıkrasına eklenen düzenleme ile şüphelinin tebligat üzerine on gün içinde talep etmesi şartıyla istenilen para miktarını birer ay ara ile üç eşit taksit halinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilmektedir. Taksitlerin zamanında ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalmakta ve soruşturmaya kaldığı yerden devam edilmektedir. Bu doğrultuda taksitle ödemede bulunmak için şüphelinin talepte bulunması gerekmekte, Cumhuriyet savcısı kendiliğinden taksitle ödemeye karar verememektedir.
Anılan maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre; özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde de sanık, hâkim tarafından yapılacak bildirim üzerine bu madde hükümlerine göre belirlenecek miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşmektedir. Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de önödeme uygulanmaktadır.
5237 sayılı Kanunun75 inci maddesi gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilememektedir (TCK. m. 75/5).
Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilmektedir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilmektedir (TCK m. 75/7).
Söz konusu fıkranın düzenlenme nedeni, önödemeye özgü bir tekerrür sisteminin kabul edilmiş olmasıdır. Zira taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılmaktadır (TCK m. 75/1).
Ancak anılan maddenin altıncı fıkrasında katalog halinde sayılan suçlar bakımından; söz konusu suçların beş yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmamaktadır.